- yüksekçe
хэIэтыкIыгъ
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
çandı — yüksekçe oturma yeri … Beypazari ağzindan sözcükler
yastık — is., ğı 1) Başın altına koymak veya sırtı dayamak için kullanılan, içi yün, pamuk, kuş tüyü, ot vb.yle doldurulmuş küçük minder Pencerenin önünde uzun yüksekçe bir sedirle ot yastıkları var. M. Ş. Esendal 2) Bu biçimde yapılmış ve türlü işlerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bacak — is., ğı, anat. 1) Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü Yorgun vücudunu zahmetle taşıyan ince bacakları üstünde doğruldu. P. Safa 2) anat. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ 3) Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
badem ağacı — is., bit. b. Gülgillerden ilkbaharda beyaz ve pembe renkli çiçekler açan yüksekçe bir bitki, badem (Amygdalus communis ve Prunus amygdalus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
binek taşı — is. At veya arabaya binmek için üstüne çıkılan yüksekçe taş Ondan ne bir yüzük taşı yapılabilir ne de bir binek taşı yapılabilir. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kürsü — is., Ar. kursī 1) Kalabalığa karşı konuşma yapanların önünde bulunan yüksekçe yer İki gün süren tartışmalardan sonra Mustafa Kemal kürsüye geldi. F. R. Atay 2) Ana bilim dalı Türk Dili Kürsüsü. Yakın Çağ Tarihi Kürsüsü. 3) hlk. Sandalye 4) esk.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
minber — is., mim., Ar. minber Camilerde hatibin çıkıp hutbe okuduğu merdivenli, yüksekçe yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
mola taşı — is. Hamalların sırtlarındaki yükü dayayarak dinlenmeleri için sokak kenarlarına konulmuş yüksekçe taş Yumurtacının dinlenmek için mola taşına koyduğu küfesini devirmek için arkadaşlarına yardım ediyordu. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
musalla taşı — is. Cenaze namazı kılınmak için üstüne tabut konulan masa biçiminde yüksekçe taş Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
platform — is., Fr. plate forme 1) Yüksekçe yer 2) jeol. Büyük çaplı tabakaların çarpılması ve bunun sonucunda oluşan hafif eğimlerle nitelenen jeolojik yapı tipi 3) mec. Bir siyaset programında, dayanılan düşünce veya düşüncelerin tümü … Çağatay Osmanlı Sözlük